OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA BESLENME

Evet Eylül ayı ile birlikte, çocuklarımız yaz tatilini bitirdi ve yeni eğitim öğretim yılına büyük bir heyecanla başladı. Yeni sınıflar, yeni arkadaşlıklar, yeni bir sosyal çevreye sahip olurken unutulmaması gereken ve ders başarısını %100 etkileyen çok önemli bir konuya; "çocuklarda beslenme" konusuna değinmek istiyorum.
OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA BESLENME

Evet Eylül ayı ile birlikte, çocuklarımız yaz tatilini bitirdi ve yeni eğitim öğretim yılına büyük bir heyecanla başladı. Yeni sınıflar, yeni arkadaşlıklar, yeni bir sosyal çevreye sahip olurken unutulmaması gereken ve ders başarısını %100 etkileyen çok önemli bir konuya; "çocuklarda beslenme" konusuna değinmek istiyorum. Çocuklarımız, özellikle ilköğretim okullarında okuyan çocuklarımız, daha büyüme ve gelişme çağında oldukları için, beslenme konusu büyük bir önem kazanıyor. Çocuklarımızı okula gönderirken, derslerini iyi dinleyebilmeleri, anlama ve kavrama yeteneklerini en üst seviyede tutmaları için doğru beslenmelerini sağlamak gerekiyor. Çocuklar sabahtan akşama kadar, müfredat dahilinde yüksek dikkat ve konsantrasyon ile zamanlarını dinleyerek/öğrenerek/problem çözmeye çalışarak geçirecekler. Ayrıca çocuklarda enzim ve hormon sentezinin devam etmesi, gün boyu fiziksel veya metabolik aktivite için dinç ve enerjik olmaları gerekecek. Ayrıca hücrelerin yenilenmesi ve büyümenin sağlanması için de vücudun beslenmeye ihtiyacı var.

Özellikle, sağlık ve beslenme konusunda "yeterli doğru bilgiye sahip olmayan çocuklarda" beslenme göz ardı edilmekte, hazır ve endüstriyel gıda sektörünün tamamen ticari amaçlı reklam ve yönlendirmeleri ile atıştırmalıklarla beslenme geçiştirilmekte ve maalesef çocuklarımız reklam ve görsellerden etkilenerek yanlış beslenmeyi seçmektedirler. Bu durum çocuklarda besin değeri taşımayan gıdalar tercih ettikleri için, beslenme yetersizliğine bağlı büyüme ve gelişme geriliği, erken yaşlarda otoimmün hastalıklara maruziyet, kilo sorunları, obezite, dikkat ve konsantrasyon eksikliğine sebebiyet vermekte, kronik yorgunluk, tembellik ve sonuç olarak da ders başarısının olumsuz etkilemektedir. O nedenle ebeveyn ve okul idarecilerinin, beslenme konusunda doğru ve yeterli bilgiye sahip olup, çocuklara yeterli bilgilendirmeyi yaparak doğru seçimler yapmalarını sağlamaları gerekir.

Evde iken ebeveynler tarafından aile sofrasında, okullarda ise verilen yemek ve kantinlerde satılan yiyeceklerle ilgili hassasiyet göstermeleri gerekiyor. Çocuklarımızın okul ve ders başarısından daha önemli bir konu varsa o da çocuklarımızın sağlığını ve ders başarısını %100 etkileyen beslenme konusudur.

KAHVALTI:

Çocuklar sabah erken saatlerde yani uyanır uyanmaz kahvaltı yapmak istememektedirler. Bu durum gelecekte de, kahvaltıyı geçiştirme alışkanlığına neden olacaktır. Bunun sebebi birazda bizden kaynaklanmaktadır. Çünkü maalesef biz ebeveynlerin de kahvaltıyı geçiştirme alışkanlığı mevcut olup, sabahları kahvaltı niyetine poğaça çay veya simit-çay gibi besin değeri taşımayan veya evden çıkarken 1 meyve ile kahvaltı geçiştirilmektedir. Bu konuda yapılacak şey çocuklarımızın erken uyumalarını ve erken uyanmalarını sağlamak olacaktır. Uykuda devam eden metabolik süreçler, yapım ve onarım döngüleri nedeniyle çocuklar sabah kalktıkları zaman acıkmış olacaklar. Çocuklarımız erken uyuduğunda sabahları daha erken ve dinç kalkacakları için kahvaltı yapmakta zorlanmayacaklardır. Okulda da derslerini daha dikkatli dinleyecek, yüksek konsantrasyon ile daha iyi öğreneceklerdir.

Kahvaltıda; öğle öğününe kadar çocukları tok tutacak, enerji ihtiyaçlarını karşılayacak, zararlı atıştırmalıklara ihtiyaç duymayacak şekilde, kaliteli besin grupları tercih edilmelidir. Aile bireyleri ile beraber aile sofrasında birlikte kahvaltı yapmak alışkanlık haline gelmeli, kahvaltısız dışarı çıkılmaması, okula gidilmemesi tüm bireylere öğütlenmelidir.

ÖĞLE ÖĞÜNÜ

Örgün eğitimin birçok okulda gün boyu olması nedeniyle okullarda öğle yemeği verilmekte ve çocukların beslenmesi catering firmalarına ihale edilmektedir. Maliyet ve kâr hesabı nedeniyle maalesef okulda verilen yemekler, çocuklarımızın besin ihtiyacını karşılayacak değerde besin gruplarını içermemekte ve yetersiz kalmaktadır. Bu konuda okul idarecilerinin, çocukların ebeveyn ve MEB'nın ilgili yetkilileri sık sık ve haber vermeden catering firmalarını denetlemeleri gerekmektedir. Öğünde verilen porsiyonların besin değerleri, gıda grupları, miktarları konusunda uzman, çocuk beslenmesi konusunda yeterli doktor veya diyetisyenlerce oluşturulmalıdır. Beslenme konusunda bilgi ve bilinç sahibi olmayan çocuklarımıza kendi başlarına öğle yemeğini yemelerini, çocukları kendi iradeleri ile menü seçimi yapmaları konusunda özgür bırakmamız doğru değildir. Tıpkı ödev kontrolü yapmaya gerek görmeden ödev vermek, sınav değerlendirmesi yapmadan sınav yapmak gibi bir durumdur bu! Doğru ve yeterli bilgi ile beslenme eğitimi verdiğimiz çocuklarımızı, besin değeri yüksek doğru menülerle beslediğimizde geleceğimiz, gelecek neslimiz daha sağlıklı ve başarılı olacaktır.

ARA ÖĞÜN VEYA ATIŞTIRMALIKLAR

Sabah kahvaltısı ve öğle yemeğini güzel bir şekilde yiyen çocuklar ara öğün veya atıştırmalıklara ihtiyaç duymayacaktır. Günde içilmesi gereken su miktarını tüketen çocuklarımız, yine de atıştırmalıklardan yemek isteyebilirler. Bu durumda da çocuklarımızın sağlığını bozmayacak doğal atıştırmalıklar önerilmelidir. Beslenme çantalarına ceviz, çiğ badem, çiğ fındık, çiğ fıstık veya kaju gibi doğal kuruyemişler ve dayanıklı mevsim meyvelerinden koyulmalı veya yanlarında yoksa okul kantinlerinden satın alabilecekleri bu tür doğal yiyeceklerden satın almalarını/tüketmelerini öğütlemeliyiz.

Birçok okulda, okul çıkış saatine yakın ikindi kahvaltısı verilmekte ve maalesef gördüğüm kadarıyla tüm okullarda kek, pasta, kurabiye, meyve suyu gibi işlenmiş ve besin değeri taşımayan şekerli gıdalar çocuklara çocuklara ikram edilmektedir. Bu çok yanlıştır ve her türlü doğru bilgiyi vermekle mükellef olan eğitim kurumlarımız bu tür yanlışları kesinlikle yapmamalıdır.

AKŞAM YEMEĞİ

Özellikle çocuklarımızın sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemekleri doğal gıdalarla hazırlanan, lezzetli ve besin değeri yüksek menülerden oluşmalıdır. Besin değeri yüksek menülerle beslenen çocuklarda, büyüme-gelişme ve ders başarısı çok daha yüksek olmaktadır. Gün boyu okulda ders dinleyerek, koşuşturarak yorulan çocuklarımız evlerine döndüğünde aç olduklarını bilerek, normal akşam yemeği sofrasına oturtmaları gerekir. Bu en doğrusudur. Reklamlarda dayatıldığı gibi "atıştırın, açlığınızı yatıştırın" anlayışı ile çocuklarımızın öğün geçiştirmesine neden olacak endüstriyel gıdaları yedirmemeliyiz. Çünkü endüstriyel gıdalarda, renklendirici, tatlandırıcı, raf ömrü uzatıcı ve lezzet artırıcı maddeler bir çok otoimmun hastalık ve alerjinin de nedenidir. Ayrıca bedensel büyüme ve gelişmelerine de engel teşkil eder...

Çocuklarımıza yemek hazırlarken, farklı doğal proteinler, sebze yemekleri ve salatalar, meyveler, tam tahıl ekmek ve doğallığı değişmemiş bulgur, pirinç ve makarna gibi sağlıklı besinlerden  hazırlamalıyız. Doğal yağlar, doğal tuz, doğal salça ve baharatlarla lezzetlendirmeliyiz.

Daha lezzetli ve daha çekici menüler hazırlamak için güzel yemek yapmayı öğrenmeliyiz. Ayrıca sağlıklı pişirme teknikleri ve tabak süslemeyi de unutmadan ev yemeklerini cazip hale getirmeliyiz. Söz konusu olan bizim ve çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu geleceği ise bütün bu parametreleri eksiksiz yerine getirmeliyiz. Çocuklarımız ödevlerini yaparken bizim de ödevlerimiz olduğunu unutmamalı, onların sağlığını korumalıyız!

Dr.Mustafa Töken

Elmalife Sağlıklı Yaşam Merkezi

0224 242 1666

Whatsapp