REAKTİF HİPOGLİSEMİ

Postprandial hipoglisemi olarak da bilinir. Basit bir tanımla, yemek yedikten sonra oluşan ve kan şekerinin normalin altına düşmesi ile karakterize bir sorundur.
REAKTİF HİPOGLİSEMİ

Reaktif hipogliseminin, normal hipoglisemiden farkı yemek yedikten kısa bir süre sonra görülmesidir. 1  ile 4 saat arasında oluşan ve aniden gelişen açlık hissi, ağırlık çökmesi, halsizlik, uyku hali ve güçsüzlük hissetmesidir. Günümüzde diyabet tiplerinden biri olarak da bilinen postprandial hipogliseminin nedeni ve tedavisine de göz atacak olursak; NEDENİ tamamen yanlış beslenmedir. Reaktif hipoglisemi, tüketilen yüksek şekerli veya karbonhidratlı besinlerden sonra görülmektedir. Özellikle yüksek glisemik indeksli gıdalar yani şeker içeriği yüksek tatlılar, unlu mamuller ve şekerli içecekler tüketildikten kısa bir süre sonra kanda glikoz seviyesi hızla artış gösterir ve buna bağlı olarak da pankreasta insülin üretimi ve salgılanmasıda hızla artar. Aşırı salgılanan insülin nedeniyle kan şekeri kısa bir süre sonra normalin de altına düşer. Bu durum Reaktif hipoglisemidir. Yani yemek sonrası oluşan düşük kan şeker seviyesine bağlı oluşan ve bazı klinik semptomlarla ortaya çıkan metabolik bir durumdur. Ana öğünlerde tüketilen fazla karbonhidratlar, ara öğünlerde verilen atıştırmalıklar veya meyveler buna sebepte. Yemek yedikten 1-2 saat sonra kişide görülen ağırlık çökmesi, halsizlik, soğuk terleme, sinirlilik hali, acıkma, titreme gibi belirtiler genellikle şekerli yiyecek alımı ile de kısa sürede geçer. Bu nedenledir ki güncel diyet uygulamalarında ara öğünler verilmekte ve bu kısır döngü sürüdürülmektedir. Oysa doğru bir beslenme planı ile bu sorun kolaylıkla çözülebilir özelliktedir. Reaktif Hipoglisemisi olan kişiler nasıl beslenmelidir? Kişinin beslenme planı, beslenme konusunda uzman bir Hekim tarafından yapılmalıdır ve kişiye özel olmalıdır. Ancak yine de bu kişilerin beslenmesi ile ilgili kısaca bilgi verecek olursak; bu kişilerin; bol posalı, doğal yağlı proteinlerden zengin, zeytinyağlı sebze veya salata içeren lif oranı yüksek ve karbonhidrat içeriği düşük gıdaları tüketmesi ve bol su içmelerini öneriyorum. Normal açlık kan şekeri düzeyi 80-100 mg/dl iken yine normal kabul edilen tokluk kan şekeri düzeyi de 110-140 mg/dl şeklindedir. Ancak kişide reaktif hipoglisemi varsa yemek sonrası bakılan kan şekeri ölçümleri farklı çıkmakla birlikte 2-3 saat sonra 80'nin altına düştüğü sıklıkla görülür. Reaktif Hipoglisemi kilo aldırır mı? Evet aldırır; fazla tüketilen karbonhidratlar, yüksek şekerli yiyecek ve içeceklerden dolayı, gerçekleşen yüksek insülin salgısı kilo almaya neden olacaktır. Gelişen hipoglisemiden dolayı sık sık ve çok yemek yemekten dolayı da kilo alımı da olur Reaktif Hipoglisemi Nasıl Teşhis Edilir? Reaktif hipoglisemi tanısı için Hekimin açlık ve tokluk kan şeker seviyeleri ile insülin ölçümü yaptırması mutlak gereklidir. Bakılan tokluk şeker seviyesinin kısa sürede normalin altına düşmesi ve hastanın klinik bulgularının olması teşhis için önemlidir. Hastanın bu durumu her gün veya sık sık yaşadığını dile getirmesi de ayrıca tanı koymak için değerlidir. Reaktif Hipoglisemi Tedavisi Reaktif Hipoglisemi, bir hastalık değildir; kötü gıdalarla yanlış beslenme sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Reaktif hipoglisemisi olan kişinin, beslenme konusunda uzman bir Hekim tarafından takip edilmesi gerekir. Hekim tarafından kişiye özel, doğru bir beslenme planının uygulanması, düzenli egzersiz, yürüyüş planı öğütlemesi ve yeterli miktarda su içmesine dikkat etmesini söylemesi gerekir. Kesin ve kalıcı tedavi ancak böyle mümkün olacaktır...

Elmalife Sağlıklı Yaşam Merkezimize başvurduğunuzda size özel bir beslenme modeli ile bu sorundan rahatlıkla kurtulursunuz...


Dr.Mustafa Töken
Elmalife Sağlıklı Yaşam Merkezi

Whatsapp